ömrüm…Neredeyse….Bölüm-4: O’nun Hikayesi…

Oca 17, 2009 uğur, yazı

ömrüm…Neredeyse…

Bölüm-4: O’nun Hikayesi

Â

Henüz tarihini bilmedi?im bir zamanday?m. Tahminen çstanbul’da, i?imde, gücümdeyim. Ve büyük ihtimalle hala gere?inden fazla dü?ünüyorum, dü?lüyorum hala…

 

Kula??mda bilmem kaç defa de?i?tirdi?im müzik listesinden bir parça. O an için ho?uma gitmedi?ini dü?ünüyorum ve elimi, lisede okurken babam?n ald??? kaban?m?n cebine at?yorum. Müzik çalar?n ekran?na bakarken yürümeye devam ediyorum; arada s?rada önüme bak?yorum insanlara çarpmamak için. Asl?nda bazen çarp??mak istiyorum. Belki de bekledi?im o güzel k?zla kar??la??r?m. Nas?l birisi bilmiyorum ama öyle i?te. Israrla bir yerlerde beni bekledi?ini hissediyorum. Bazen çok s?k?l?yorum bu saklambaçtan. Acaba œElma  desem ç?kar m? diye dü?ünüyorum. Evet, ?ark?y? da buldum: œShciller mit. Peter Heppner, I Feel You . 2003 y?l?nda dünyaya gelen bu ?ark?yla 2008 y?l?nda, karde?im hatta onun tabiriyle œgada??m  dedi?im dostum sayesinde tan??m??t?m. Aradan y?llar geçti ama hala bu ?ark?y? dinliyor ve hala œKe?ke böyle bir ?ey yazabilseydim  diyorum; sözlerini hala tam olarak ezberleyemedi?im:

 

     œI feel you…
      In every stone
      In every leaf of every tree
      You’ve ever grown
      (that you ever might have grown)

      I feel you…
      In every thing
      In every river that might flow
      In every seed you might have sown

      I feel you…
      In every vein
      In every beating of my heart
      Each breath I take
      (In every breath I’ll ever take)

      I feel you…
      Anyway
      In every tear that I might shed
      In every word I’ve never saïd

 

Â

      I feel you… 

      

Ve hala onun bana çarpmas?n? beklerken; daha do?rusu dü?lerken kendimi Be?ikta?’ta buluyorum. ç?naralt? çay bahçesi. üniversitede okudu?um y?llarda ke?fetti?im bir yer diyece?im ama pek de ke?fedilecek bir yer de?il. çünkü bu çay bahçesi, gayet mütevaz? bir büyüklükte ve Be?ikta?’?n en i?lek yerinde bulunuyor. Yani görmemek elde de?il. Hem yan?ndan geçerken œAman ne oturaca??m burada be!  diyebilece?iniz bu uluorta ortam?, nas?l olurda ke?fettim diyebilirim ki. Resmen oras? beni davet etti, œgel bir çay?m? iç  dedi. Buras?n?n benim için ayr? bir yeri, önemi var. Can?m s?k?ld???nda genelde buraya gelir, neden hala œtav?ankan?  tabirini kulland?klar?n? bilmedi?im çay?m? içerken; etraftan geçen insanlar? izlerim. Benim gibi dü?sel derinli?i olan bir insan için bolca malzeme oluyor burada. çay?m? keyifli bir ?ekilde içerken kendime bir kurban arar ve onu buldu?umda, hikâyesini foto?raflar?m hayalimde. Asl?nda insafl? bir avc?y?md?r. Beynimdeki karanl?k odada, as?l? duran bu foto?raflara bak?p, bir s?raya koymaya çal???r?m hayattan kareleri. Gözümün önünden film ?eridi gibi geçer bu hayatlar. Baz?lar? en olmad?k yerinden kopmu?/kopar?lm??, baz?lar?n?n ba?? sonu yok, baz?lar? ise iç içe geçmi?, karmakar???k…

 

Kendimi do?ru düzgün idare edemesem de her zaman yönetmen olmak istedim. Bu istek ya da ne bileyim hayal mi diyeyim, lise ve üniversite y?llar?nda izledi?im yabanc? bir gençlik dizisinden sonra olu?tu. Dizide yönetmen olmak isteyen bir genç vard?. Tan??t??? eski bir yönetmenden, i?i ö?renmek istiyordu. Bu eski yönetmen, gencimize y?llar?n da verdi?i deneyimle birazc?k ve gerekli k?vamda çokbilmi? tav?rla; œFilm yoktur, foto?raf kareleri vard?r. Bu karelerin hakk?n? vererek birle?tirebilirsen kafandaki o öyküyü görebilirsin  gibi bir ?eyler demi?ti. Benim foto?raf makinem olmad??? için, gönlümle, beynimle ve tabiî ki bu i?te olmazsa olmaz gözlerimle yakal?yorum o kareleri…

 

ç?naralt? çay bahçesinde oturuyorum. Bu sefer, orta ?ekerli Türk kahvesi içiyorum. çünkü bugün, mesai arkada??m olan a?abeyimle ö?le yemeklerinden sonras? klasi?imiz olan Türk kahvesini içememi?tik. Bu al??kanl??? bana kazand?ran œorjinalp  a?abeyim, iznini de?erlendirmek için e?inin memleketine, Don Quijote’un volta at?p tespih yerine k?l?c?n? sallad???, yel de?irmenlerinin önünde at ko?turdu?u yere gitmi?lerdi. Siz biraz önceki cümleleri okurken nihayet kaba tabiriyle orta kahvem gelmi?ti. Dilim yanmas?n diye kibarca üfledi?im kahvemden ilk yudumumu al?rken, göz ucuyla etrafa bak?n?yor ve usul gere?i sa? elimin serçe parma??n? havaya kald?r?yordum. Hava ko?ullar? ve kahvemin tad?, avlanmak için gayet uygun. Bunu serçe parma??mda bile hissediyorum. Etrafta av?n kolayca kaç?p gitmesini engelleyen küçük masa ve tabureler var. Bu masa ve tabureler, birbirine çok yak?n oldu?u için görü? mesafesi de süper. Ritmimi düzenleyecek müzik çalar?m da yan?mda. Art?k ava ba?layabilirim.

 

çlk olarak gözüme ya?l? bir teyze çarp?yor. Tüm ya?ant?s?, o güzel ve güleç yüzüne vurmu?. San?r?m bunda yan?nda oturan 4 “5 ya?lar?ndaki torunun da katk?s? var. O da en az babaannesi/anneannesi kadar güzel. Mavi gözler, sürekli gözlerinin üstüne dü?en küçük bukleli saçlar?. Bu s?cak yaz ak?am?nda, serinlemek için içti?i meyve suyu barda??ndaki pipetle oynuyor œbukleli . Kimden ö?rendiyse art?k, o me?hur pipet patlatma oyununu oynuyor babaannesi/anneannesi ile. Teyzem o kadar hayat dolu ki; torunun bu hareketine hiç k?zm?yor, aksine muhtemelen hat?rlayamad??? çocukluk zamanlar?na dönüp torununa e?lik ediyor. Ve bir anda o standartlara uygun pipetten, hiç de standartlara uygun olmayan bir ses ç?k?yor. Tam da bir ta?ta iki ku? misali ava konsantre olacakken, sars?l?yorum yerimden o sesle. Otururken çok da önemsemedi?im bir aya?? hafifçe yerinden oynam?? taburede, bir sa?a gidiyorum bir sola. Dü?memek için u?ra??yorum bir buçuk kar?? yüksekli?indeki tabureden. Elimi sa?a-sola sall?yorum tutunacak bir yer için. Kendi mekân?m gibi bildi?im bu yerde, kapaklan?veriyorum yere. Acaba herkes gördü mü? Off, çok pis rezil oldum. Resmen ava giderken av oldum. œNeyse yapacak bir ?ey yok  diyorum kendimi telkin ve teselli etmek için. Ve her zaman bekledi?im ama o an hiç beklemedi?im ve de beklenmedik güzellikte bir el uzan?yor. Hiç bu kadar güzel bir yard?m almam??t?m. Yava?ça do?ruluyorum e?ri halimden. Bir yandan da œBana k?zma, benim suçum yok. Bile bile lades denir buna, oturmasayd?n  diyen, üzerinden dü?tü?üm tabureye bak?yorum. Ama fazla oyalanmak istemiyorum tabureyle; yan?mda güzel bir bayan, sapasa?lam dururken. Bir ?eyimin olup olmad???n? soruyor. ?imdi nas?l anlatay?m hepsini birden; yoksunluklar?m?, sahip olduklar?m?. Her zaman ki kestirme cevab? seçiyorum: Yok sa?olun, iyiyim .

 

Y?llar önce çok ne?eli ve bir o kadar da iyi niyetli bir a?abeyimin hediye etti?i ve hemen hemen her zaman yan?mda ta??nd???m heybe gibi çantamdan ?slak mendil ç?kart?yorum. Kafam? çevirdi?imde çoktan haz?r olmu? mendili görüyorum güzel k?z?n elinde. Ben üstümü ba??m? temizlerken, o güzel k?z hala ayakta duruyor. çok da kendine güvenir olmayan bir ses tonuyla te?ekkür edip davet ediyorum küçük masama güzel k?z?. Oturduktan sonra tekrar iyi olup olmad???m? soruyor:

    

        çyi misin? çok kötü dü?tün. Taburenin yamuk baca??n? gördükten sonra seni uyaracakt?m ama… Uyarmaya vakit kalmad? sen… hop, dü?üverdin…

 

Sevimli bir gülümseme. Bir taraftan da kaba olmamak için a?z?n? eliyle kapat?yordu. çlk ba?ta bu güzellik kar??s?nda afallasam da ben de gülmeye ba?lad?m. Tabureyi fark etti?ine göre beni de fark etmi?tir herhalde. Demek ki ben ba?ka hayatlar? izlerken, ben de izleniyorum.

 

        Sakar?md?r biraz. Asl?nda oturmadan önce fark etmi?tim ama i?te ne bileyim çok önemsemedim.

 

Sonra bir an sessizlik. Sessizli?in, hiç bu kadar güzel oldu?unu tahmin etmezdim. Ama bu sessizlikten biraz s?yr?l?p konu?mak daha güzel olur diye dü?ündüm. Dü?ündüm, dü?ündüm de nas?l girece?imi bilemedim muhabbete. Akl?ma y?llar önce bir ak?am, ileride tan???p birlikte olaca??m, belki de evlenece?im ki?i için yazd???m ?iir geldi. Ama öyle birden ?iir okumak olmaz ki. Gerçi olsa bile olmaz; çünkü yazd???m hemen hemen hiçbir ?iiri ezberleyemedim. Acaba bu güzel k?z, o mu? 

 

     O ™na

 

     Bu gece

Seninle yar?n tan??aca??m? hissederek bu ?iiri yazd?m;

     ççimde inceden inceye yay?lan,

Belki de sana göre kaba gelebilecek duygular?mla ¦

 

     Bu gece

Seninle yar?n neleri konu?aca??m? dü?ündüm;

     Belki de sessizli?im

Sana ömründe hiç duymad???n ?eyleri f?s?ldar ¦

 

     çsterdim ki bana bakt???nda

Anlayas?n ne kadar biz olmay? istedi?imi;

     Beni, bende bulman?; bana beni anlatman? ¦

 

 

     Bu gece

Seni dü?ünerek bu ?iiri yazd?m,

Yar?n ne olaca??n? bilemesem de;

     ççimde inceden inceye yay?lan

Seni görememe endi?esiyle ¦

 

     Bu gece

Benim için güzel rüyalar gör ki,

Yar?n uyand???nda gerçekle?tirebilesin;

     Kim bilir belki içinde ben de olurum ¦

 

     Ad?na uzay denilen,

O koskocaman siyahl???n içinde

Dönüp duran küçük noktan?n;

     çnsan?n içine güzel hisler uyand?ran

Mavili?i alt?nda bulu?mak üzere ¦

 

çlk ba?ta kendimi tan?tman?n, sohbete giri? için daha uygun olaca??n? dü?ündüm.

 

        Bu arada ben U?ur.

        Ben de…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir